Kolik Bebek Ne Zaman Biter?
Kayseri’nin sabahında, güneş daha tam yükselmeden, evin içinde bir huzursuzluk vardı. Her şeyin sessiz olduğu o sabah saatlerinde, annemin sesini duydum. O sırada çok daha farklı bir dünyadaydım; içimde bir şeyler kaybolmuş, kaybolduğu gibi de geri gelmiyordu. Kolik bebek ne zaman biter diye düşünmek bile fazlasıyla yorgun hissettiriyordu. Belki bu yüzden hayatıma dair her şeyin daha karmaşık olduğunu hissediyordum.
Birçok kadının yaşadığı gibi, ben de kolik bebek sorununu yaşayan birinin etrafındaydım. Ama bu kez, olay çok daha yakındı: Kız kardeşim, minik bebekleriyle bir çırpıda tüm hayatını değiştirmişti.
O İlk Gecenin Ardında
Kız kardeşim Melis’in oğlu, Arda, dünyaya geldiğinde her şey çok güzeldi. O küçük, masum varlık, bir anda evin neşesi oldu. Ancak birkaç hafta sonra, o neşeli günler yerini farklı bir hikâyeye bırakmaya başladı. Arda, gün boyunca ağlıyordu. O kadar ağlıyordu ki, anne-baba olarak her geçen gün tükeniyorlardı. Kolik bebek ne zaman biter? İşte bu soruyu her gün, her an tekrar tekrar kendilerine sordular. Ve her defasında aldıkları cevap: “Bir süre daha.”
Melis, gece uykusuz kalıyordu. Arda’yı kucaklayarak saatlerce yürüyen, onu sakinleştirmek için her yolu deneyen bir anneydi. Ama her şeyin bir sonu olacağını ummak, içindeki sabrı da bir o kadar güçlendiriyordu. Kolik, çocuğun bağırmaları, huysuzluklarıyla adeta evin havasını değiştirmişti. Melis, bir yanda o sürekli ağlayan bebeğiyle savaşırken, diğer taraftan etrafındaki herkesin onun bir kadının her şeyle başa çıkabileceğini düşündüğünü fark ediyordu. Hâlâ bir anne olmamış gibi hissediyordu. Bu çelişki içinde her gün biraz daha tükeniyordu.
“Kadınlar Kulübü”nde Paylaşmak
O gün, Melis’le birlikte eski bir arkadaşımızın açtığı “Kadınlar Kulübü”nde buluştuk. Melis için bir kaç saatlik ara, bir nefes almak gibiydi. Kadınlar Kulübü, hepimizin güvenli alanıydı. Orada her şey paylaşılır, gözyaşları birbirimize akıtılırdı. Ancak o akşam, Melis, kolik bebek hakkında bir kelime dahi etmeye cesaret edemedi. Kendi içindeki bu acıyı, karanlık bir köşeye itmeye çalıştı. Herkes, yeni anneliğini konuşurken, o bir kenarda oturuyor, sessizce bakıyordu.
Hepimiz, birbirimizin halinden anladığımız için fazla soru sormadık. Ama bir süre sonra, o boşluğa Melis’in sesinden gelen bir kırılma girdi. Birden, Melis içindeki tüm ağırlığı, tüm soruları ve belirsizlikleri dışarıya akıttı. “Kolik bebek ne zaman biter?” diye sordu, aslında kendisine, hepimize… O anda, kadınlar kulübünde bir sessizlik vardı. Kimse ona yanıt veremedi. Ama Melis’in gözlerinde, her şeye rağmen bir umut ışığı belirmişti. “Bir süre daha, belki biraz daha dayanmak gerek,” dedi. “Ama bir gün, bir sabah Arda kalktığında, her şey düzelmiş olacak, değil mi?”
Hayal Kırıklığı ve Umut
Melis, o gece eve döndüğünde hâlâ aynı soruyu soruyordu: “Kolik bebek ne zaman biter?” Bu soru bir sabah değil, belki de haftalar, aylar sonra cevaplanacaktı. Ama Melis, bir anne olarak bunun geçici olduğunu biliyordu. Sabırlı olmak gerekiyordu. O an için biraz daha kuvvetli olmak, biraz daha beklemek… Ama bir gün, her şeyin düzeleceğine inanıyordu. Belki sabahları biraz daha fazla uyuyabilecek, biraz daha fazla gülümseyebilecekti.
O gece, Melis’in gözlerinde gördüğüm şey çok basitti: umudu kaybetmemek. Kolik, geçici bir durumdu, bu durumun sonunda bir rahatlama olacaktı. Ve o sabah geldiğinde, o soruya bir yanıt verebilirdi: Kolik bebek ne zaman biter? Biterdi işte, sabah bir gülümseme, bir sakinlik ve belki de huzurla.
Sonraki Sabah
Sabah, Melis’in yüzündeki değişimi fark ettiğimde, o kadar rahatladım ki. O kadar sabırsız ve yorulmuştu ki, ama bir şekilde her şeye rağmen ayakta kalmayı başarmıştı. Ve o sabah, gerçekten de Arda biraz daha huzurluydu. Gözleri, biraz daha sakin, biraz daha dinlenmişti. Melis, içindeki o büyük sorunun cevabını, o sabah bulmuştu: Kolik bebek zamanla biter. Ve bazen, bu tür zor anlar, bir annenin içindeki gücü daha da ortaya çıkarır.
O sabah, kadınlar kulübünde konuştuğumuz o soruya bir anlam kazandırdık. Zamanla her şey değişecek, ama sabır, sevgi ve biraz umutla her zorluğun üstesinden gelmek mümkün. Kolik bebek, her şey gibi bir gün bitecekti.