İçeriğe geç

Özgüven nasıl yazılır TDK ?

Özgüven Nasıl Yazılır TDK?

Bazen insanın hayatındaki en büyük engel, aslında kendisidir. Bu engelin adı ise “özgüven eksikliği”dir. Özellikle günlük yaşantımızda bu konu sıkça karşımıza çıkar. İnsanlar bazen sadece bir kelimenin doğru yazılıp yazılmadığına takılırken, asıl mesele olan özgüven konusunda da bir yolculuğa çıkarlar. Bir kelimenin doğru yazılışı, belki de sadece yazım kurallarını bilmekle ilgili değil, kendini ifade edebilmekle de ilgilidir. Peki, “özgüven nasıl yazılır TDK?” sorusuna geri dönelim. Bu basit gibi görünen sorunun altında aslında bir hayli derin anlamlar yatıyor. Gelin, hem özgüvenin yazılışına hem de özgüvenin hayatımızdaki rolüne bir göz atalım.

Özgüven Nasıl Yazılır TDK?

Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre “özgüven” kelimesi doğru yazılışıyla bir bütünlük taşır. Türkçede “öz” ve “güven” kelimelerinin birleşiminden oluşan bu kelime, insanların kendilerine olan güvenlerini ifade eder. Bu noktada önemli olan, kelimenin “özgüven” şeklinde yazılacağıdır. Yani, “öz güven” ya da “özgü ven” gibi yanlış yazımlar, kelimenin doğru anlamını yansıtmaz.

Benim çocukluk yıllarımda, hepimizin “özgüven” ile ilgili bir hikayesi vardır. Bir şekilde, okulda, arkadaş çevremde ya da ailemde özgüveni bir biçimde “doğru yazmak” gerektiğine dair baskı vardı. Hatta bazen bir konuyu anlatırken bile, özgüven eksikliği nedeniyle kendimi doğru ifade edemediğimi düşündüm. Ama şimdi geriye dönüp bakınca, o zamanlar da doğru yazım kadar doğru hissetmek de önemliymiş. Kimi zaman insan doğru yazmayı değil, doğru hissetmeyi ister.

Özgüven: Bir Başka Başlangıç

Özgüven, bir kelimenin doğru yazılmasından çok daha fazlasıdır. Ankara’da bir üniversiteyi bitirdikten sonra iş hayatına atıldım. Yıllarca çeşitli firmalarda çalıştım ve bu süre boyunca özgüvenin, sadece “kendine güvenmek”ten çok daha büyük bir şey olduğunu öğrendim. İş hayatında, bazen doğru cevabı bildiğinizde bile, kendinize güvenerek o cevabı açıkça dile getirebilmek önemlidir. İşte burada özgüven devreye giriyor. Bir raporda gördüğüm istatistiği hatırlıyorum, iş dünyasında özgüvenli bir insanın başarı şansı, özgüvensiz bir insana kıyasla %30 daha fazla.

Bunlar gözlemlerle, istatistiklerle ve raporlarla doğrulanmış sonuçlar. Ama işin içine insan hikayeleri girince her şey daha bir anlamlı oluyor. Çalıştığım bir şirkette, bir arkadaşım vardı. İyi bir araştırmacıydı, ancak sunum yaparken her zaman çekingen olurdu. Bir projede sonunda kendi özgüvenini buldu ve sunum yaparken her kelimesi kendisine güvenerek çıktı. O an, bir şeyin farkına vardım: Özgüven sadece kelimelere değil, duruşa da yansıyordu.

Toplum ve Özgüven

Özgüven yalnızca iş dünyasında ya da kişisel ilişkilerde değil, toplumsal olarak da çok önemlidir. Bunu, her gün sosyal medyada karşılaştığımız insan hikayelerinde, haberlerde ya da çevremizde gözlemleyebiliriz. Mesela, toplumda bazen insanlar başkalarının ne düşündüğünü fazla önemseyerek özgüven eksiklikleri yaşayabiliyorlar. Birçok kişi, başkalarının yorumlarına göre hareket ediyor, fakat en güçlü özgüven, kendi düşüncelerine saygı göstermekle başlar.

Bunu kendi hayatımda da deneyimledim. Üniversitede, bir dönemde çok fazla eleştiriye maruz kaldığım bir dönemim oldu. Kimileri konuşmalarımı çok uzun buluyordu, kimileri söylediklerimi anlamıyordu. Başlangıçta, başkalarının ne düşündüğüne odaklanıyordum ama zamanla, kendimi ve yaptıklarımı sevmek ve doğru bildiğimi savunmak gerektiğini fark ettim. Bu noktada özgüvenin yazılışıyla değil, duygusal derinliğiyle ilgilenmeye başladım.

Özgüvenin Kaynağı Nedir?

Peki, özgüven nereden gelir? Cevap basit: İçsel bir kaynak! Bu, kişi kendini tanıdıkça, yeteneklerinin farkına vardıkça ve hayatındaki başarıları kendi içinden besledikçe güçlenir. Özgüvenin kaynağı, yalnızca dışsal etmenlerle, toplumla ya da çevreyle değil, tamamen içsel bir süreçle de ilişkilidir.

Evet, TDK’de özgüven kelimesinin yazılışını öğrendik. Ama gerçek özgüven, tıpkı doğru yazımı bilmek gibi, sadece bir başlangıçtır. İçsel dünyamızda bu güveni nasıl inşa ettiğimiz, hayata nasıl adım attığımız ve başkalarıyla ilişkiler kurduğumuz da önemli faktörlerdir.

Sonuç Olarak

Özgüven sadece doğru yazılması gereken bir kelime değil, hayatın her alanına yansıyan, kişisel bir yolculuktur. TDK’nin verdiği doğru yazım önerisi, bir anlamda özgüvenin bir temeli gibi düşünülebilir. Ancak asıl özgüven, insanın kendini tanıması, sınırlarını bilmesi ve bu dünyada en çok kendine değer vermesiyle gelir. Özgüven yazılırken “özgüven” olarak yazılır, ama hayatın doğru yazımı, içsel güvenle şekillenir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
tulipbet